Stratejik İletişim ve Yeni Medya araçları

Merhabalar,

Yeni web teknolojileri bilgisayar ve internet’ in mobile indirgenmesi (cep telefonlarının bilgisayar gibi akıllanması ve mobile internetin yaygınlaşması) sonucu çıkan stratejik iletişim ve yeni medya araçları hakkında özet bir anlatım sizlerle paylaşmak istedim.

İnsanlık tarihin şimdiye kadar görmüş olduğu en önemli varlık değeri iletişimdir. İnsanlığın ilk zamanlarında dumanla, mağara resimleriyle başlayan ve insanlığın sonuna kadar sürecek bu realite belki de günümüzün insanlarının göremeyeceği bir gelecekte sadece düşünce ile, yani

konuşmadan iletişim şeklinde dönüşecektir. Bu heyecanlı süreçte bize düşen görev bunu teknik olarak doğru kullanabilmekten ziyade doğru iletişim kurabilmektir. İnternet, cep telefonu gibi İletişim araçlarının çoğalması ve teknolojinin sürekli gelişmesinin tam aksine

insanların birbiri ile iletişim problemlerinin arttığı ve insanların birbirini anlamadığı bir çağda yaşıyoruz. Bu minvalde doğru iletişim kurabilmek, bunu başarmak birçok etkenden önce gelmektedir.

Bugün büyük ve köklü markalar için, sadece şirketlerinin müşterileri ile olan ilişkilerinde değil, personelleri ile olan, diğer şirketlerle olan, çeşitli kurum ve kuruluşlarla olan ilişkilerde de bu geçerlidir. Web 1.0 tek yönlü iletişim üzerine kurulmuş iken günümüzün dünyasında web 2.0 ile birlikte

geri besleme süreçleri başlamış, böylece müşteriler ile kurumlar arasındaki iletişim aynı modern öncesi çağda olduğu gibi bire bir temas şekline dönmüş lakin bu dönüşüm dijitalleşme süreçleri yoluyla gerçekleşmiştir. Eskiden nasıldı? Satıcı ile alıcı aynı yerde yaşar, alışveriş sırasında birbirini görür ve iletişime geçer, böylece ürüne ve hizmetler hakkında karşılıklı bildirimler olurdu. Çağımıza doğru gelindiğinde sanayi devrimi ve globalleşen

dünyamızın getirdiği bir sonuç ile şehirler büyüdü ve internet gelişti. Pazarlar başka yerlere taşındı üretim kaynakları uzaklarda aranmaya başlandı ve böylece tedarik zinciri denen mefhum ve lojistik ortaya çıktı. Yani ürün ve hizmetin üretildiği noktanın müşteri ile buluştuğu nokta artık farklı yerlerde olmaya başladı. Şirketler bu nedenle müşterilerden koptu. Bu yakın teması kesilen iletişim nedeniyle firmalar geri bildirim alamamaya başladılar.

Firmalar bu zamanda çıkmazı dijitalleşme süreçleri ile çözdüler ve artık müşterilerle direk temas kurabiliyorlar. Web 2.0 sayesinde müşterilerle temas ortamı bulmuş olan firmalar bunu fırsata çevirip müşterilerle yoğun konuşmaya başladılar. Yalnız dikkat! Geleneksek PR mecralarında fark edilmiş olan bir sorun burada da ortaya çıktı. Sadece reklam & tanıtım bombardımana maruz kalan müşteriler bir müddet sonra bu mecrada da duyarsızlaştı ve yapılan masrafların getirisi olmamaya başladı. Yapılan en son araştırmalara göre dijital  reklamın algılanma saniyesi 1.5 saniye ve haber akışında görülme ömrü 2.5 saate kadar düştüğünü göstermiştir. Sektörler bu badireyi müşteri segmentasyonu yapıp(facebook yaş,cinsiyet ayrımı gibi) spesifik kişilere yönelik medyanın kullanımı reklam ve tanıtım stratejileri ile çözmeye çalıştı. İlk etapta sorun çözüldü gibi gözükse bile çok fazla sükse yapmadı çünkü bu seçilen müşteri artık bir Z kuşaktı ve teknoloji ile büyümüş bu yeni kuşak demode iletişim tekniklerinden etkilenmiyor daha farklı bir şeyler bekliyordu. Çevrenin değişimine ayak uydurmak isteyen ve çağın gereksinimlerini yakalamış firmaların kullanmış

olduğu klasik medya teknikleri dediğimiz olgu da değişmiş adını “Yeni Medya” tekniklerialmıştı.

İşte bu nokta son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz; big data, içerik pazarlaması, algı yönetimi, fenomen profiller, ürünün faydası, subliminal mesajlar, duygu pazarlaması, VR, IOT, gibi konular üzerinde çalışmalar başlandı. Klasik mecralar da bir nebze bu dijital değişime ayak uydurdu ve Main Boardlar yerini LED Bordlar aldı, Resim paylaşımları yerini video paylaşımları aldı. Basılı medyada “arttırılmış gerçeklik” uygulanmaya başlandı. Kısacası firmaların bildiğimiz binamızın kapısına bırakılan el broşürlerinin yerini artık akıllı telefonlar

üzerinden viral video paylaşımları almıştır. Bu noktaya kadar firmalar potansiyel müşterilerin akıllarına saldırıyı hedeflerken okun ucu değişmiş ve artık duygu ve hislerine yapılacak saldırılar ortaya çıkmaya başlamıştır. Artık ürünler konuşulmuyor/öne çıkartılmıyor (bahsedilmiyor bile) ürünlerin sadece faydaları ve yüklediği his gösteriliyor. Böylece müşteri video’yu izlerken köpek mamasını değil bir insanın köpeği okşamasını hoş bir müzikle izliyor veya yakışıklı aktörümüzün baloda kimseyi önemsemeden havalı yürüyüşü esnasında sadece saatini gösteriyor veya bir otelin görselinde sadece kumsalda güneşin batışında el ele tutuşan 2 kişi resmediliyor gibi bir çok örneğine rastlıyoruz.

Bu konuda beğendiğim birkaç reklam filmini aşağıdaki videolarla paylaşıyorum.