İnsan Kaynakları Ne Yapıyor ki ? :)

Merhabalar,

Kurumsal ve profesyonel çalışma hayatımızdaki ilk başlangıç noktası sayabileceğimiz departmanların başında gelen bir birim çalışma hayatında asansörlerde dönen bir geyik “İnsan Kaynakları ne yapıyor ki ?”

İnsan kaynakları ne yapmalı ? ile soruyu biraz ciddileştiriyorum .

Keyifli hanım efendiler beyefendiler sevgili gençler….

Örgütler veya şirketlerin en temel amacı hizmet veya mal üreterek para kazanmaktır. Başka bir deyiş ile bir örgütün ayakta durabilmesi ve hayatını sürdürebilmesi için en temel ihtiyaçlardan biridir de diyebiliriz. Bu amaç doğrultusunda faaliyet alanları yani, yaptıkları iş veya sektörleri ne olur ise olsun, genel anlamda gerekli gereksinimler arasında (sermaye, fabrika, hammadde, teknoloji vs.) insan gücü (çalışan, işçi, iş gücü) olmaz ise olmazlardandır.

Şirketlerin en temel kaynaklarından biri olan “insan” gerek kültürel, ekonomik, eğitim, sosyolojik ve kuşak farklılıklarının da içinde bulunduğu bireylerin bir araya gelmesi ile kurulan organizasyonlardan oluşmaktadır (birim, bölüm, departman, takım, işçi vs). Bu kaynağın en verimli bir şekilde hem şirket menfaatine (vizyon, misyon, manifestosu doğrultusunda) hem de insanların mutlu olduğu bir ortamda, (iş çalışma çevresi, yapılan iş, kılık kıyafet, iş kültürü, maaş, vs) iş hayatlarını sürdürebilmeleri için optimum verimlilikte yönetilmesi çok önemlidir. Bu sebepten milenyum (2000 yılı sonrası ) çağından itibaren “İnsan Kaynakları” organizasyonun bir örgütte maaş bordrosu işini yapmaktan öte ehemmiyete sahip olduğu kanısı dünya da giderek kabul gören bir görüş haline gelmiştir.

“İnsan kaynakları organizasyonu en tepe yönetime yakın olmalı hatta direkt bağlı olmalıdır görüşü şuan için en yaygın görüşlerden biridir. “

Bu görüşün biraz kronolojik everilmesine bir yorum yapmak gerekir ise, geçmiş yıllarda insan iş üreten bir tabu olarak görülmekten ilkel toplum, köleci toplum, feodal toplum gibi evrelerden sanayi öncesi ve sonrası rölans-reform hareketlerindeki konjonktürel değişimler ile evrilen değerde ciddi değişmeler görülmektedir. İnsanların sadece para ile emeklerinin satın alınmadığı (kölelik) “insan” olduğunun değerinin verilmesi gerektiği giderek benimsenmektedir.

İnsan gibi yaşamak…

“İnsan Kaynakları” örgütün stratejik hedefi doğrulsun da hareket mottosu ile yola çıkan;  eğitimli, yetenekli, tecrübeli, insan kaynaklarını (kritik pozisyon da çalışan, analitik düşünebilen, yabancı dil bilen, yönetici yetkinliğine sahip kişi veya kişileri) doğru bir şekilde analiz edip (ölçümleme yapmak) en verimli performans da, insan değerlerine saygılı, adaletli bir şekilde yönetilmesini sağlayan bir organizasyon olmalıdır. Bu bağlamda ikinci bir görevi de şirketlerin iç departmanlarındaki diğer organizasyonlardaki bağıda bu kavramlarda oluşturmak bütünsel bir takım şirket ruhu inşa etmektir.

Bu doğrultuda analizleri raporlayıp en üst tepe yönetim (genel müdür, CEO, ortaklar, yönetim kurulu, fahri temsilciler vs.) ile direkt koordineli bir şekilde alınması gereken aksiyon planlarının sunumu yapmalı ve akabinde takibini yapmak yeni dünya görüşçülerinin “İnsan Kaynakları” ‘nı konumlandırdığı yeni rolüdür de diyebiliriz.

Yaratılmış varlık (mahlukatların) en onurlusu (akıllısı) olarak hak ettiği değer ve saygıyı görerek bir ömür sürmek dileği ile hoşça kalın esen kalın…

İSÜ Yüksek Lisans hatıratlarından vol 3

VN:F [1.9.22_1171]
Rating: 0.0/10 (0 votes cast)
VN:F [1.9.22_1171]
Rating: 0 (from 0 votes)